1 Eylül, insanlık tarihinin en acımasız ve en kirli savaşı İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı‘nın başladığı gündür. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşının başladığı gün olan 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi ve tüm dünyada DÜNYA BARIŞ GÜNÜ olarak kutlanmaktadır. 
  Büyük acılara neden olan bu savaşın üzerinden yıllar geçmiş olmasına karşın, dünyada değişen bir şey olmadığını, savaşın acı yüzünü Filistin, Bosna, Irak, Afganistan,  gibi değişik coğrafyalarda bir kez daha gördük. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen bu saldırılar Irak, Libya ve Afganistan‘dan sonra bugün Suriye üzerinden devam etmekte, etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir. 
  Otuz yılı aşkın bir süredir on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan terör sorununda gelinen nokta, kaygıları her geçen gün artırmaktadır. Barışçıl ve demokratik çözüm için somut adımların atılması gerekmektedir; şiddet ve ölümlerin yaşanması engellenmelidir. Ölümler barış umudunu tüketerek halkımızın kalbinde onarılmaz yaraları derinleştirmektedir. 
Kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, üzerinde eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayacağımız, demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Türkiye istiyoruz. 
  Bu topraklarda gerçek bir barışı tesis etmek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin yeniden inşası ile mümkündür. 1 Eylül Dünya Barış Gününde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün, "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bizler, barış içinde bir Dünya ve Türkiye`nin mümkün olduğuna inanıyoruz. Mücadele ruhumuzun bizlere kattığı güvenle bu inanca sahip çıkıyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, bir dünya istiyoruz. 
  15 Temmuzda yaşanan hayin darbe girişimi sonrası oluşan uzlaşı ve barış dilinin önümüzdeki süreçte devam etmesi , devlet içerisinde yuvalanmış terör gruplarının hızla temizlenmesi , devletin liyakat esasına göre yapılanması ortak dileğimizdir.Ancak bu yapılandırma üç dört kişinin yapacağı bir iş değildir bu konuda oluşan uzlaşı çerçevesinde toplumun tüm kesimlerinin uzlaşması ile yapılmalıdır camiye ,kışlaya,yargıya asla siyaset sokulmamalıdır.CHP olarak millet olarak yaşadığımız bu zor süreci milletimizin birlik beraberliği ile aşacağımıza olan inancımız tamdır.Bu inançla 1 Eylül Dünya Barış Gününüzü kutluyorum.