Bugün Sosyal medyada rastladığım bir fotoğraf beni geçmişimizi yeniden yad etmem için vesile olurken, duygusal anlamda da ciddi bir buğrama soktu.

Suriye Türkmen dağında 15 yaşındaki bir Bahadır’a ait olan fotoğraf beni yeniden Çanakkale savaşında mücadele ceren 15 yaşındaki ecdadımızın yaşadıklarına götürdü.

Hepimizin bildiği bir Anadolu Türküsü vardır,hey onbeşli  onbeşli…

Çanakkale savaşı esnasında cephede aslanlar gibi savaşıp toprağa şehit düşen askerlerimizin yerlerini dolduracak kimsenin kalmayışı Osmanlı ordusunu mecburi eli silah tutan 15 yaş üstü gençleri cepheye çağırmak zorunda bırakmıştır.

Hem de artık gönüllü olup olmadığına bakmaksızın…

O günler ki, köyde kasabada erkeğin kalmadığı günlerdi, boyuna ve posuna bakmaksızın gücü kuvveti ne olursa olsun yaşı on beşin üstünde kim varsa cepheye çağrıldı. Her şeye rağmen Şehit düşme ihtimalini bile bile, üzerlerine bol gelen askeri üniformalara aldırış etmeden şehadete giden ecdadımızın verdiği mücadele taktire şayan ve unutulmaz bir kahramanlık  efsanesini de beraberinde getirdi.

Gözü yaşlı analar, evinde erini bekleyen eşler bile artık bu uğurda şehadet şerbetini içmeye hazırlanmış, cepheye gitmek için bir çok köy ve kasabada genç kızlar ve kadınlar Osmanlı Ordusuna katılmak için izin istemiştir.Dün Osmanlı’nın verdiği haçlı Hilal savaşının bu gün benzerini Komşu ülkelerimizde izliyoruz. Akan kan muhakkak ki Müslüman kanıdır.

Yapılan savaş geçmişten gelen kinin mirasıdır.

Şimdi bakın önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum?

Osmanlıyı topla, tüfekle ve savaşla yenemeyen haçlı orduları içimize nifak tohumları ekene denk ecdatta sıkıntı olmamış ve 650 yıl 3 kıtaya hakim bir İmparatorluk olmuşuz.

Ne zaman ki içimize serpilen nifak tohumları bizleri din, dil, ırk, renk ve mezhep anlamında bölmeye başlamış o zamandan sonra biz koskoca Osmanlı imparatorluğunu şuan ki koruyabildiğimiz sınırlarımıza kadar küçültmüşüz.Küçülme ile beraber hep bedel ödemişiz ve ödemeye de devam ediyoruz.Dünkü hesap ne ise bugün güdülen hesapta aynısı olduğuna yemin ederim. Şimdi asıl değinmek istediğim diğer konu ise şu…

Suriye’den kaçan ve ülkesini terk eden başka ülkelere mülteci olarak sığınanlar. Allah aşkına Suriye’de savaşan 15 yaşındaki Türkmen Bahadır’ın eline kadar silah neden verildi biliyor musunuz.  Çünkü siz korkup kaçınca orada eli silah tutacak nefer kalmadı. Onlar o kadar asiller ki hala inanıyorlar kanlarının son damlasına kadar mücadele etseler de  zafer inananların olacak.

Sizler de mülteci olarak yaşadığınız ülkelerin sahillerinde veya eğlence mekanlarında zevkinizi ve sefanızı sürün…

 

Unutmayınız Mahşerin 15 yaşında ki neferleri sizlerden bunun hesabını soracaklardır…

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Denetimler trafikte çakarları azalttı!
Denetimler trafikte çakarları azalttı!
Hz. Mevlana’yı anacak
Hz. Mevlana’yı anacak

istanbul escort antalya escort travesti ankara escort ankara escort porno ankara escort bayan