Onu bunu bilmem bir siyasi parti kendi içinde kendi partilisine yani üyesine güvenmeyip  ambargo uygularsa o parti ile yol yürünmez.
Siyasi partilerde üye ilçe delegesini, ilçe delegesi ilçe başkanını ve ilçe yönetimini beraberinde il delegesini, il delegesi il başkanını ve yönetimini beraberinde ise genel merkez delegesini seçer. Genel merkez delegesi de malumunuz Genel başkanını seçer.
Bu olması gereken yöntem ve demokrasinin getirdiği bir seçimde olması gerekendir. Peki bu Ak Parti de neden böyle olmuyor?
Açılımı Adalet ve Kalkınma partisi niçin üyesine güvenmiyor.
Üye kendisine ilçe başkanı seçerken aday niye Ankara’da belirlenir. Adaylar niye demokratik bir ortamda yarışamazlar. Niye adamın adaları bir yerlere gelir. Hani Ak Parti dava partisiydi. Niye emir erlerini taşırsınız başkanlık makamlarına, birilerine daha iyi biat etsinler diye mi?
Bakınız bu bir kıyımdır.
Bu bir adaletsizlik ve siyasi ambargodur.
Sizin bu yönteminiz, dediğim dedik, çaldığım düdük dercesine kendi üyenizi dikkate almamaktır.
Gelelim Gebze’de yaşanan demokrasi ayıbına. 
Hasan Soba başarılı bir ilçe başkanlığı yaparken adamın siyaseten önünü kestiniz... Sonra  kendisini çok severim ama baskı yolu ile  İrfan Ayar’ı Genel merkezden aday gösterdiniz. Bunun karşısında rahatsız olan taban istişare sonucu Hüseyin Kurt'un da aday olmasını isterken siz kendi adayınız İrfan Ayar seçimi kaybedecek korkusu ile ilçe teşkilatından rızasız bir şekilde istifa alarak Gebze'ye atama ile İrfan Ayar'ı ilçe başkanı yaptınız.
Eeee şimdi ne oldu.
Başardınız mı?
İrfan Ayar partiliniz di de Hasan Soba Hdp'de mi siyaset yapıyordu. Hüseyin Kurt Chp'nin mi İl başkan yardımcısı idi. 
Kırdınız geçirdiniz beyler. Gebze’ye ve Gebze'liye bir kez daha ayıp ettiniz. Şşşş İzmit lobisi çek o kirli ellerini Gebze’nin üzerinden.  
Artık şunu kesin anlıyorum ki; Sizin ne vicdanınız kalmış, ne adaletiniz nede ahde vefanız...
Saygılarımla...