Selâmun aleyküm.
Değerli arkadaşlar, kıymetli basın mensupları.
Ben bir çocuk olarak kendimi Filistinli çocuğun yerine koyuyorum ve diyorum ki,
Ben, Filistinli çocuk.
Filistin'de doğdum, Filistin'de öldüm. Doğduğum gün tanıştım savaşla, bomba sesleri ile.
Ama doğduğum gün tanışamadım annemle; doğduğum gün hastane bombalanmış ve ben kurtulmuşum. Acaba kurtulan ben miyim yoksa annem mi?
Ben, Filistinli çocuk.
Oyuncak nedir bilmem. Arkadaşlarımla şehitçilik oynadık hep. Her gün birimiz şehit olduk, hem oyunda hem de gerçek hayatta.
Ben, Filistinli çocuk.
Okulum var mı bilmiyorum, çünkü burada okullar da bombalanıyor ve ben okulsuz kalıyorum.
Ben, Filistinli çocuk.
Doğduğu günden beri annesiz çocuk, doğduğu günden beri vatansız bırakılmak istenen çocuk. Ne suçum vardı benim, ne suçu vardı ki annemin. Ne suçumuz vardı ki Filistinli çocuklar olarak.
Ey Müslümanlar.
Hani hepimiz kardeştik. Peygamber Efendimiz bizi, "bir vücudun azaları gibisiniz" diyerek tanıtmıştı. "Birinize bir şey olsa, onun acısını hepiniz çekersiniz" buyurmuştu.
Ne suçumuz vardı ki bize yapılan zulme sessiz kaldınız. Bizden haberdar değil miydiniz. Dualarınızda olsun bizi neden unuttunuz. Yoksa bize atılan bombalar kardeşliğimizi de mi öldürdü?
Ey insanlar.
Yoksa sizin şehirlerinizide mi esir aldılar, sizi de mi tutsak bıraktılar.
Ey insanlık. Yoksa sen de mi esir düştün?
Eeey, "bana ne Filistinlilerden" diyen Müslüman kardeşim.
Bu yapılan zulmü görmen için aslında Müslüman olmana da gerek yok. İnsan olman, bir vicdanının olması yeter.
Belki burada yapılan katliamı canlı canlı veren haber kanallarından duymuşsundur ama ben yine de hatırlatayım:
İsrailli katillerin Gazze'ye 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 5 bini çocuk, 3 bin 330'u kadın olmak üzere 12 bin 300 oldu. Yani bir ayda sadece bizim topraklarımız olan Gazze'de 12 binden fazla insan öldürüldü.
Bu katliama sessiz kalışın gösteriyor ki Gazze'ye atılan bombalar senin insanlığını da yok etmiş.
Peki Ey kardeşim.
İsrailli katillerin Gazze'de; okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombaladığını; bir ay içinde 2 atom bombasına eşdeğer bomba attığını; her 4 dakikada bir Filistinliyi, saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadını öldürdüğünü; sadece 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısının, 2019'dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen yıllık çocuk sayısından fazla olduğunu, biliyor musun?
Peki hâlâ neden sessiz kalıyor, duyarsız davranıyor, hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorsun?
Şunu bilesin ki, çocuklar ölürken değil, uyurken sessiz olunur.
O zaman kalk ayağa ve bizim sesimiz ol. Bu zulmü arkadaşların başta olmak üzere herkese duyur. Harekete geç. Elinden ne geliyorsa onu yap. Elindeki telefonu kullanarak bir mesaj at. Bir resim çiz. Bir şiir yaz. Bir özgürlük marşı söyle. Karınca misali tarafın belli olsun. Zalimlerin mallarını boykot et. Hem sessiz kalarak hem de yabancı sermayenin ürünlerini kullanarak zulme ortak olma. "Benim aldığım şeyle ne olur ki" deme.
Unutma ki bu siyonist zalimler, biz Müslümanların umursamaz halinden ve korkaklığından besleniyor, güç alıyor, insanlığı öldürmeye devam ediyor.
Değerli arkadaşlar.
Şimdi ben de Türkiyeli bir çocuk olarak, Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle diyorum ki,
Ey ey dünya liderleri. Ey dünyayı yönettiğini söyleyenler.
Çocuk hakları; tüm çocukların mutlu, huzurlu ve refah içerisinde yaşamasını ifade eden evrensel bir kavramdır. Peki ya Filistin'deki çocuk hakları?
Üzerlerine salınan bombaları uçurtma zanneden, tel örgülerden salıncak kuran, beton yığınlarının arasına sıkışan, sahilde top oynarken ölümün yakaladığı, hastanede dahi can güvenliğinin olmadığı, dümdüz edilen şehirlerinde çığlığın karanlığı inlettiği, kıyamın ve suskunluğun sesi olan ve her şeye rağmen hayata tutunan, çocuk haklarına değil şehadete, Allah'ın vaadine güvenen Filistin çocukları.
Onların da diğer çocuklar gibi özgürce yaşaması için daha ne kadar sessiz kalacaksınız.
Sözde kınamalarınız ne zaman son bulacak. Ne zaman harekete geçeceksiniz. Bu soykırımı durdurmak için daha ne olmasını bekliyorsunuz. Kaç bin tane daha çocuk ölmesi gerekiyor.
Ey Filistinli kardeşim.
Kudüs meselesi, coğrafi değil imanî bir meseledir. Mescid-i Aksa bizim onurumuzdur. Onu korumak hepimizin görevidir. Filistin dâvâsı hepimizin dâvâsıdır.
Selam olsun kardeşlerime.
Selam olsun, Mescid-i Aksa'nın izzetini korumak için mücadele edenlere.
Zalimlere boyun eğmeyen Kassam mücahitlerine, Ebu Ubeyde ve arkadaşlarına.
Selam olsun vatanı için canını feda eden, şehadet şerbetini içen yiğitlere.
Selam olsun hakka tâbi olanlara.
Selam, zulme rıza göstermeyen tüm insanların üzerine olsun.
Selâmun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuh.
Ayrıca açıklamaya ,STK Temsilcileri Siyasi Parti İlçe Başkanı ve birçok vatandaş katılım sağladı.