Hayat  o kadar hızlı akıp gidiyor ki, çevrenizde olup bitenleri bile öğrenebilmek için bayağı bir zaman geçmesi gerekiyor…

Geçen gün oturduk bir iki arkadaşla şöyle eski günlere doğru gittik ve o günlerden bugüne kadar olan zaman diliminin bir özetini çıkardık…

Meğersem bu süre içinde ne kadar çok yakınımızı, dostumuzu, arkadaşımızı yitirmiş ve ne kadar da yeni dost ve arkadaş kazanmışız…

Sonra bunun muhasebesini çıkardık, dedik ki,

 “ Ey arkadaşlar, o zaman madem yaşam ses hızı kadar çok hızlı, bize de bu çabucacık dünyada adam gibi, doya doya hiç kalp kırmadan yaşamak düşer…”

Bakınız şu çevremizde, sadece Gebzemizde son zamanlar  kaç tanıdık kişi göçtü gitti bu dünyadan ebedi âleme?

Dolayısı ile bugün sizleri öyle sıkıcı konulara boğmayacağım, hayattan bazı hikayeleri aktararak, hem onlardan b.irer kıssa çıkartalım hem ders alalım…

Buyurun!

***

Haksız Yere Götürüyorsunuz…

Ünlü bilge Sokrates’i yasalara karşı geldiği iddiasıyla hapishaneye götürüyorlardı. Karısı ise bu duruma ağlayarak tepki veriyordu.

“Seni haksız götürüyorlar. Kocamı haksız yere götürüyorsunuz?

Sokrates;

“Ağlama Hanım” dedi. “Haklı yere götürüyor olsalar daha mı iyiydi?

***

Fasulyeye benziyor…

İkinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilen bir zat,

çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar.

Karşılaştıklarında, Neyzen:

-Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor.

-Genç yaşta vali oldu, neden fasulyeye benzesin?

-İşte ben de onun için benzetiyorum ya. Fasulye de sırığa sarılarak büyür.

***

Uykusuzsanız bulaşık yıkayın!

Gelişim uzmanları Rasmus Hougaard, Jacqueline Carter ve Gillian Coutts, uykusuzluğun azalması ve işte performansın artmasına yönelik yeni çözüm önerilerinin olduğu bir kitap yazdı. Kitaba göre, TV, akıllı telefon, bilgisayar gibi mavi ekranlı cihazlardan uyumadan 60 dakika önce uzak kalmak, derin bir uyku sağlıyor. Ayrıca bulaşık yıkamak, müzik dinlemek ya da köpeği gezintiye çıkarmak gibi aktiviteler de zihni rahatlatıp uykuyu kolaylaştırıyor.

***

Çalarken..

Neyzen’e soruyorlar:

-Neyzen, çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?

Maliye Bakanı hakkında yolsuzluk dedikodularının dolaştığı bir dönemidir.

Neyzen:

-Maliye Vekili değilim ki, çalarken zevk alayım....

 ***

Evlisiniz mi?

Hukuk sınavında Profesör öğrenciye sorar:

“Şöyle düşünün genç adam, nişanlısınız, nişanlınızın benimle birlikte olduğunu haber alıyorsunuz. Bunun yasal sonucu ne olabilir?”

“Bir boşanma davası efendim.” der. Öğrenci:

“İyi ama evli değilsiniz ki sadece nişanlısınız” der hoca

“Tamam ben evli değilim ama siz evlisiniz.” cevabını verir öğrenci…

***

Fıçı

Neyzen Tevfik'e doktor içkiyi men etmişti.Fakat Peyami Safa bir gün

üstadı ziyarete gittiğinde odanın bir köşesinde bir fıçı şarap gördü.

-Bu ne bre üstad? Diye sordu. Hani sen artık içmeyecektin?

-Ne yaparsın, oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.

-Peki, içkinin faydası oluyor mu?

-Ne diyorsun olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya ilk geldiği zaman

yerinden kımıldatamıyordum, şimdi iki elimle kaldırabilirim..

***

Doğru Yol

Aziz Yıldırım’a çocukları sormuşlar. “Baba bizim kulüpten biri çıkıp da öbür kulübe transfer olursa ne olur?

Artık rakibiz olur.” Demiş.

Peki ya başka kulüpten biri Fenerbahçe kulübüne girerse ne olur?

“O mu? O’da doğru yolu bulan insan olur demiş.”

***

Ben yumurtlamadım

Neyzen Tevfik'e muharrir yazacağı romanı anlatıyordu. Sonuna gelince

Neyzen yüzünü buruşturdu:

-Bu mevzuu beğenmedim!..

-Öyle ama, siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz?!.

Neyzen Tevfik kızdı:

-Ben yumurtanın da iyisini, bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım!..

***

Suyundaki ‘S’ Harfi

Öğretmen harfleri öğretiyordu ve sordu;

Bana içinde ‘s’ harfi olan bir sözcüğü kim söylemek ister?

Biri hemen atıldı.

“Şişe”

Şişe mi? Dedi. Öğretmen “Dikkat et ben ‘s’ harfi demiştim. ‘s’ harfi şişenin neresinde var ki?”

“Neresinde olacak öğretmenim” dedi. Ufaklık. “Suyunda tabi”

***

Kim Korkar?

Zamane çocukları kendi aralarında tartışıyorlardı.

Biri;

“Yağmurdan en çok hangi hayvan korkar biliyor musunuz?

“Kediler korkar “ dedi.

“Hayır” dedi öteki. “ Yağmurdan en çok romatizması olan kırkayak korkar.”

***

Hangisini içer

Yeşilaycı bir profesör, "içkinin zararları" konulu bir

konferans veriyormuş. Konuşmasının bir yerinde

dinleyicilere sormuş:

-İki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları

bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba ...

 Dinleyiciler hep bir ağızdan :

- Suyu... demişler.

-Neden suyu içer ? demiş profesör, Neyzen hemen atılmış:

 -Eşekliğinden ...

SAĞLICAKLA  KALIN!