Doğuştan üyesi olduğu en küçük grubun aile olduğunu düşünecek olursak, aile içinde ki bireylerin ilk davranışlarını aldığı bir ortamdır aile, çünkü toplumun içinde yaşarken örf, adet gelenek ve görenekleri burada öğreniriz biz. o zaman bakıp görüyoruz ki topluma hazırlanma sürecinin belli bir ölçüde ilk ve etkili biçimde cereyan ettiği, eş, anne baba çocuklar(ailenin biçimine göre başka yakınları) arasında belli bir ölçüde içten, sıcak, güven verici ilişkilerin kurulduğu, yine içinde bulunulan toplumsal düzene göre ekonomik etkinliklerin az ya da çok bir ölçüde yer aldığı bir toplumsal kurum olduğu bir gerçektir.
Dünya üzerinde farklı aile tiplerine raslamamız mümkündür, bizim toplumuz da ise aile en önemli sosyalleştirici kurumlardan biridir. Burada toplumun üyelerine çocuklarına ve gençlere siyasal değer ve inançların öğrettiği bir yerdir.
Ana ve babaların yaşamı boyunca tüm değerleri çocuklarına kazandırdığı, sağlam temel ilkeler ile donatılmış çocuklar yetiştirerek nasıl davranacakları konusunda kararlı olmalarını sağlayan donanıma sahip olmalarını sağlamak değil mi?
Aile eğitiminde, millî örf ve karakterlerimizin uygun olarak bir eğitim sisteminde yetişmesini sağlamak için çok büyük çabalar gösterdiğini görüyoruz.
Aile bir çocuğa demokratik davranış biçimlerini ve ahlâki yetkinliği otoriter araçlarla öğretmeye ve benimsetmeye çalışmak, doğal olarak kendi içinde yetişmesini sağlamak için çaba sarfetmiyor mu?
Ana baba böylelikle çocuklarını olaylar ve sorunlar üzerinde düşünmeye gayret ederek, çocukların kendi ahlâk anlayışlarını bulabilmeleri için geçerli değerleri enine boyuna değerlendirmeye ihtiyaçlarının olduğu gerçeğinden yola çıkarsak ,., ana-baba yönelimleri çocuğun gelişim ortamının önemli bir bölümünü oluşturacağı kesindir.
Eğer ana babalar, çocuklarının kendilerini emin ve huzurlu hissedecekleri bir ortam yaratmayı başarabilirlerse, çelişkiler sert çatışmalarla sonuçlanmaz, saygı ve güven gibi değerlerin yaşamındaki yerini ve anlamını öğrenmeleri için imkan taşır.
. Anne ve babalar çoğu zaman gergin, sinirli, aşırı yük altında olacağını yaşam şartları içinde kabul etmek gerekir. Onlarda çocuklarına karşı bazen sinirli olabilir sabrı taşabilir İşte bu zamanda çocuklarımıza karşı dostça yakınlaşmanın yollarını aramak gerekir.
Her ne olursa olsun iş hayatında ki gerginliği hem evimizde hem de iş yerimizden uzak tutmamız gerekir, eğer moraller iyice bozulmuşsa bir su kenarına veya parklara giderek belirli bir süre oranın havasını teneffüs etmek en güzelidir.