Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımız davranışlarımız, düşüncelerimiz çok eskilerden bize kalan en önemli mirastır. Çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkilerin bugün bizlere sağladığı ilişki kurmaktan korktuğumuzu en iyi anladığımız bazen karşı tarafın bizlere yaklaştığında korkup kaçmamızı neden sağladığını çözmemiz mümkün değil, çünkü çocukluğumuzda anne ve babamızın bizimle kurduğu ilişki biçimidir.
Çocukluğumuzda aile bireylerimiz tarafından sevme sevilme takdir edilme ve cezalandırılma içimizde kalıcı bir etkileşim bıraktığı bir gerçektir. Farkında olmasak da artık bizde bıraktığı bu izlerin kendi iç bünyemizde şimdi çocuklarımıza uygulamak istediğimizde aile bireyleriyle aradaki bağın gittikçe açıldığını görebilmemiz mümkün değil mi?
O zaman çocukluğumuzdan bizlere kalan bu mirastan kurtulup aile bireyleri arasında ki olumsuzlukların kaldırılmasında etkili olup olmayacağı tartışılıp düşünülmesi gereken bir etkileşimden kurtulmak değil mi)
O zaman belirli davranış kalıplarımızdan kurtulursak genellikle de hep benzer noktalarda tıkanıp problem yaşamaktan uzaklaşırız.
Fakat şunu da iyi düşünmek gerekir gelişim ömürlük bir süreçtir, yaşlanmaya kadar devam eder. O zaman bir an evvel çocukluğumuzdan alıp günümüze kadar getirdiğimiz her şeyi yeniden değerlendirip kendimizi yeni yaşama alıştırarak kuşaklar arasında oluşan farkı kapatabilme şansına sahip olabiliriz.
Yeni nesil ile kendimizi karşılaştırdığımızda bakmamız gereken yerler çocukluk çağı yaşantıları olmalıdır. . Yetişkin hayatta, geçmiş yaşantılara yeterince benzeyen zorlanmalarla karşılaşılınca takılmanın olduğu aşamaya ya da ondan önceki aşamalara doğru bir gerileme ortaya çıkabilir. Bunun örneklerine çok sayıda kanıt olduğu incelendiğinde görülmektedir.
O zaman kendimizi gelişen teknolojiyi de göz önüne alarak yeni nesil ile eski nesil arasında bir bağ kurmanın yolunu bulmak yine bizlere düşmektedir. Çünkü yeni nesil ne olursa olsun bizleri eskide yaşamış kendi içine kapanık bir nesil olarak görür, oysaki bizim nesil çok okuyan hiçbir takviye ders almadan öğretmenlerinin öğrettikleriyle başarıyı yakalamış bir nesiliz.
Bilgisayarla uğramadık ama çok okuduk, teknoloji bugünkü kadar yoktu ama bugünkü çağa uyacak kadar bilgi ve donanımla yetiştik.
Tüm bunları göz önüne aldığımız zaman bazı meseleleri çözmek için uğraşmak önemli değil midir?