Toplumun her kesiminin rahatsız olduğu ama topluma ayak uyduruyorum diye bahaneler ürettiği bir günleri yaşamaktayız, şunu asla unutmamamız gerekir ki Türk milleti tarih boyunca hep gelenek ve görenekleriyle yaşadığı için bir bütün olarak kalmıştır.
Kısa bir örnek vererek başlayacak olursak toplumda yaşayan insanların büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşadığı için tarlada, bağda, bahçede ne işi varsa sıraya koyarak işlerini görürülerdi buna da toplum olarak imece demiştik bunun adı kısaca yardımlaşma değilmiydi.. Günümüzde artık köylerimizde aşırı göç alıp şehirlere yerleştiği için köylerde kalan azınlık nüfusta bu yardımlaşmayı bırakmış neredeyse selam vermeme durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Fakat köylerimizde bunu tek olarak yürüten kadınlarımız olmuştur. Kışlık yiyeceklerini yine imece usuluyla yapmaya çalışırken görmemiz mümkün, Fakat yine de geleneklerini gittikçe kaybeden bir toplum olmaya devam ediyoruz.. Biz böyle miydik eskiden hayır aile büyüklerinin başında dedelerimiz baba annelerimiz, amcalarımız, halalarımız hepimiz bir avlunun içine sığar yemeklerimizi yedikten sonra da yatacağımız odalarımıza çekilirdik.
Sabah kalkan aile büyükleri ev işlerine bakar çalışanlar işlerine diğerleri de ev işlerine bakarlar kazanılan para eve gelir aile reisine verilir oda toplanan parayı ailesi için harcardı.
Evlerde bereket vardı zenginlik vardı, huzur vardı.
Zamanla aile reisinin ölmesi sonucu dağılmalar başladı, insanlar köylerini satıp şehirlere yerleşmeye başladılar, asgari ücretli bir işe girerek sefil bir hayata merhaba dediler, köyünde soluduğu o temiz havanın yerini şehirlerde ki kirli hava almaya başladı etine, sütüne taze yumurtasına hasret kaldılar, ve birde sanki onları köylerinden birileri kovmuş gibi özlem duymaya şehirlerdeki köy kahvaltısı yazan yerlere özlem duymaya başladılar.
Yalnız şunu unuttular köylerinde yaptıkları köy kahvaltıları ne yazık ki şu anda insanlara sunulan kahvaltı değil di işte bunu unuttular.
Köyde kalan kimse varsa onlara sitem başladı baba toprağımızı ekiyorsun bir peynir bile göndermiyorsun sitemleri çoğaldı, kardeşler arasında küskünlükler başladı. Menfaat ve çıkar ilişkileri nifak tohumlarını içlerine kadar düşürdüler.
Ama bir gerçek vardır ki evin temel direği baba idi, ne zaman ki baba öldü işte o ailenin temel direği yıkıldı bunun farkına bile varamadılar, böylece sevgi ve saygıda yok olmaya başladı.
Aynı olayı canlı olarak yaşayan insanlar üzülseler bile hatalı olmalarına rağmen haklı gibi ölümlü dünyada kalp kırmaya devam etmeleri ise anlaşılır gibi değil.
Şimdi bazı kişilerin yeniden köylere dönme hazırlığı içinde olduklarını görüyoruz, ama bazı şeyleri unuttukları yine belli, o evdekiler sabah ezanı ile kalkıp hayvanlara yem mi verecekler ,tarlaya gidip çapa yapabilecekler mi, akşam dizisini seyretmeden saat 12 de yatıp sabah 5 de kalkabilecekler mi, şehir hayatından kopup tekrar köy hayatına dönebilecekler mi bunu önce düşünmeleri gerekir eğer bunları yaparız diyorlar işte o zaman hayata yeniden merhaba diyecekleri kesin doğal ortamda yaşayarak ciğerlerinde kirli havayı atıp temiz hava ile yer değiştirmelerinin keyfini yaşayacakları kesin dilerim yeni yaşantı tüm insanlarımıza mutluluk getirir inşallah...
Gelenek ve göreneklerimize yeniden kavuşuruz düşüncesi ile ile birlikte nice güzel günler dilerim....