Binlerce insanın hayatını kaybettiği Marmara Depreminin üzerinden 22 yıl geçti. “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan bu büyük deprem Sakarya, Düzce, Kocaeli, İstanbul, Yalova gibi birçok ili etkiledi ve büyük bir yıkıma yol açtı. Bugüne kadar yaşamış olduğumuz depremler bize ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattı dünyanın en diri ve en tehlikeli fay hatlarından biridir. Bingöl’den başlayıp Tekirdağ’a kadar uzanan fay hattı üzerinde bulunan iller her zaman deprem riski ile karşı karşıya bulunmaktadır.
1999 depreminde devletimiz maddi kayıpları telafi etmiştir. Binaların inşasında teknik kurallara uyulmamasından yaşanan ihmal ve istismarların bedelini canlarımız ile ağır bir şekilde ödedik. Tekrar benzer bir acı ile karşılaşılmaması için yapılan yasal düzenlemelere uyulması hepimizin en başta gelen görevidir. Üzerinden geçen 22 yıl boyunca deprem üzerine birçok çalışma yapılmış, denetimler ile yapıların üzerinde kontroller sıkılaştırılmış, yasal düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, evlerimizi, yapılarımızı depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Deprem olduğunda can kaybı yaşanmaması için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.