bunun toplumların refah ve huzuru için en temel ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Yine biz iki günü
birbirine eşit olanın ziyanda olduğuna inanıyor bu sebeple Rabbimiz tarafından bizlere verilen
zaman nimetini toplumun ihya ve inşası için en verimli şekilde kullanmamız gerektiğinin bilincinde
hareket ediyoruz.
Küresel Emperyalizm tüm dünyada sömürdükleri ülkeleri dönüştürme çabası içerisinde
kendi planlarını uygulamakta, dili, dini, ırkı ne olursa olsun bütün mazlum coğrafyalardaki zulüm
düzeninin devam etmesi için insanları duyarsızlaştırma politikaları ile uyuşturmakta ve hakikati
gizlemeye çalışmaktadır. Dünyanın bir kısmında insanlar açlık, yoksulluk, zulüm yaşanırken diğer
kısmında ise eğlence sektörünün renkli ışıkları ile kitlelerin gözleri boyanmakta ve farklı suni
gündemler ile insanlar gerçeklikten uzaklaştırılmaktadır. Bu gündemlerden bir tanesi de tarihimiz,
kültürümüz ve inancımız ile alakası olmayan Yılbaşı etkinlikleridir.
İslam ülkelerinde ve mazlum coğrafyalarda emperyalizm eliyle meydana gelen problemler
ve gözyaşları hala devam etmektedir. İslam coğrafyalarına yönelik yapılan saldırıların tahammül
düzeyi aşılmış ve dayanılmaz bir noktaya ulaşmıştır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa 1948 yılından beri
Siyonist İsrail tarafından işgal altındadır. Hepinizin takip ettiği üzere Aksa Tufanı ile başlayan
süreçte artık zulüm ve katliamlar giderek şiddetini devam ettirmektedir. Yemen’de, Libya’da,
İran’da, Irak’ta, Keşmir’de sular durulmuş değildir. Doğu Türkistan Müslümanlarına yönelik
baskılar gün geçtikçe artarak devam etmektedir. Nijerya’dan Somali’ye Müslümanların yaşadığı
birçok Afrika ülkesinde çatışmalar nedeniyle kırsal alanlar boşaltılmakta, yüz binlerce insan
toplama kamplarında yaşam mücadelesi vermektedir. Son 4 ayda Siyonist İsrail, savaş ve insanlık
hukukunun bütün kurallarını hiçe sayarak 20.000’nin üzerinde çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk
olmak üzere yaşamını yitirdiği katliam ve zulümler dünyanın gözü önünde sergilenmekte ve başta
İslam ülke yöneticileri olmak üzere bütün dünya bunu seyretmektedir.
ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ
“MEKKE’NİN FETHİ VE KUDÜS GECESİ” BASIN DUYURUSU
Bizler Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak bu gece hem bu zulüm ve katliamlara
karşı sesimizi duyurarak mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu duyurmak hem de tüm
dünyada kamuoyu oluşturmak amacıyla her yıl 31 Aralık gecesinde tüm Türkiye’de, yüzlerce
noktada gerçekleştirmiş olduğumuz “Mekke’nin Fethi” programlarımızı bu yıl “Mekke’nin Fethi ve
Kudüs Gecesi” adı altında gerçekleştireceğiz.
Bilindiği üzere yeryüzünün ilk binası Kâbe’nin bulunduğu şehir olan Mekke İslam
ordularınca Ocak 630 tarihinde fethedilmiştir. Biz bu programları düzenlerken fethin hicri-miladi
yıl dönümünü ya da fethin kronolojisini konuşmaktan ziyade fetih ruhunu kuşanmanın derdindeyiz.
Fetih, bir beldenin ve o beldede yaşayan insanların dimağlarının İslam’a açılmasıdır. Fetih, küfrün
karanlığının Kelam ı Kadim’in berraklığıyla silinmesidir. Fetih, sonradan olma ilahlara reddiyedir.
Fetih, insanların temel hak ve özgürlüklerini gasp eden zulüm düzeninden adil bir düzene geçen
yolun açılmasıdır. Fetih; insanın, merhametle ve adaletle buluşmasıdır. Fetih insan olmanın, halife
kılınmanın, dağların yüklenmekten çekindiği bir yükü omuzlamanın ve kulluk sözü vermenin
gereğidir. Fetih sadece hakkın hâkimiyeti için çıkılan bir seferin sonucu değil; bilakis o sefere
çıkabilme dirayetidir.
Fetih ruhunu ve hissiyatını birlikte yaşayabilmek ve manasını idrak edebilmek amacıyla 31
Aralık 2023 Pazar günü ülke genelinde gerçekleştireceğimiz programlarımıza tüm halkımızı davet
ediyoruz.
Anadolu Gençlik Derneği