CRI TÜRK’te yayınlanan Manşet programında Kamil Erdoğdu’na özel açıklamalarda bulunan Öneş, suikastın kime yarayacağı sorusuna cevap aramak her zaman geçerli, tutarlı bir yöntem olmadığını ifade ederek, “Ancak Moskova’da Suriye meselesi için üçlü görüşme yapılması ve failin El Nusra referanslı sözler söylemesi bize meselenin Suriye, özellikle de Halep’le ilgili olduğu izlenimini veriyor” diye konuştu.
Örgütsel bağlantıları henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen, eylemin radikal İslamcı bir düşüncenin, kafanın şekillendirdiği olay gibi gördüğünü anlatan Öneş, “FETÖ ile bağlantı ortaya çıkarsa, 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra bir de suikast boyutuyla karşı karşıya kalıyoruz. Böyle kripto kişilerin polisin, güvenlik güçlerinin içinde bulunması endişe verici” ifadelerini kullandı.
Öneş, Moskova’da Çavuşoğlu ve Lavrov’un yaptığı açıklamaların FETÖ bağlantısı olduğu yönünde güçlü emareler bulunduğunu gösterdiğine dikkati çekti.
SUİKASTÇININ CANLI YAKALANMASI ÖNCELİKLİ OLMALIYDI
Suikastçının öldürülmesine ilişkin olarak “profesyonel bakış açısıyla failin canlı yakalanması önemli olurdu, öncelikli olmalıydı” diyen Öneş ancak bu durumda birçok soruya cevap alınabileceğini belirtti.
Açık kaynaklardan alınan bilgiye göre büyükelçinin sağ kurtarılması amacıyla ve failin de ben buradan canlı çıkmayacağım demesini müteakip güvenlik kuvvetlerinin böyle bir eyleme giriştiğini gösterdiğini kaydeden Öneşi o anki psikolojik durumu iyi bilmek gerektiğine de işaret etti. Öneş, şunları söyledi:
“Şahsın polis olduğu biliniyor, çevik kuvvette görev almış, hatta Cumhurbaşkanının korumasında bile bulunmuş; diğer bilgiler net değil. Eğitimli bir şahıs. Yaptığı konuşmalar ideolojik bir tavır içinde olduğunu gösteriyor, radikal İslamcı bir şahıs görüntüsü veriyor. Radikal İslamcı bir şahsın inanç yapısı içinde bu eylemi yapması mümkün. Ancak onun arkasında bir örgüt, güç, servis var mı diye spekülasyon yapmak doğru olmaz, tahkikat sonucunu beklemek lazım.”
“TERÖR ARTABİLİR”
CRI TÜRK’te Terör sarmalından çıkışın öncelikli konu olduğunu söyleyen Öneş, ulusal meseleyle karşı karşıya bulunduğumuzu ifade etti.
Öneş, Türkiye’nin jeopolitik durumunun yarattığı hassasiyetler içerisinde bölgesel gelişmeler dikkate alındığında terör olaylarının artma veya sürekliliğini koruma ihtimali bulunduğu görüşünü dile getirdi.
Türkiye’nin böylesine gelişmeler karşısında milli birliğini korumak, güçlendirmek, milli potansiyelini en etkili şekilde kullanmak zorunda olduğunu belirten Öneş, “Bu da ancak demokratik sistem ve laik zihniyet içerisinde özgürlükleri ve ittifakları güçlendirerek parlamento çatısı altında toplumla bütünleşerek, dayanışmayı güçlendirerek hukuki ve güvenlik tedbirlerini almakla mümkün olur” diye konuştu.
