BU 3 ARALIK’TA PAYIMA ÖZÜR DİLEMEK DÜŞTÜ

BU 3 ARALIK’TA PAYIMA ÖZÜR DİLEMEK DÜŞTÜ

Furkan Uğur Eşitti: “2024’te Hâlâ Bu Sorunları Konuşuyor Olmak Mahcubiyet Veriyor”

GÜNCEL - 2024-12-03 07:03:20

Dünya yapay zekanın sınırlarını keşfederken, uzay teknolojilerinde yeni çığırlar açarken,
Türkiye’de engelli bireylerin en temel sorunları hâlâ çözülmeyi bekliyor. 3 Aralık Dünya
Engelliler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Türkiye Beyazay Derneği Genel Merkez
Şubeler Tanıtımından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Uğur Eşitti, yaptığı açıklamada
engelli bireylerin yaşadığı sorunları dile getirerek çarpıcı bir özeleştiri yaptı:
“Dünya yapay zekayı, geleceğin teknolojilerini tartışırken, biz hâlâ kaldırımları, atanamayan
öğretmenleri, ÖTV’yi konuşuyoruz. Bu yıl 3 Aralık’ta payıma özür dilemek düştü. Kendi
adıma bu sorunların hâlâ çözülememiş olmasından dolayı mahcubum. Ancak bu mahcubiyet
beni susmaya değil, daha güçlü bir şekilde mücadele etmeye sevk ediyor.”
Atama Bekleyen Engelli Öğretmenler: “Bu Kayıp Hepimizin”
Kamuda engelli bireyler için ayrılan kadroların doldurulmamasına dikkat çeken Eşitti,
atanamayan öğretmenlerin toplum için bir kayıp olduğunu vurguladı:
“Binlerce engelli öğretmen ve memur adayı, hak ettikleri kadrolarda görev almayı bekliyor.
Bu bireyler yalnızca iş değil, topluma katkı sağlama fırsatı istiyor. Ama her yıl aynı hayal
kırıklığı, aynı belirsizlik. Atanamayan her öğretmen, yalnızca bireysel bir kayıp değil,
toplumsal bir kayıptır. 2024’te bu sorunları hâlâ konuşmak zorunda kalmak hepimiz adına
bir utançtır.”
Emeklilik Hakları: “Bir Lütuf Değil, Hak”
Son dönemde gündeme gelen emeklilik düzenlemelerinin engelli bireylerde büyük bir
endişe yarattığını belirten Eşitti, sürecin adil bir şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi:
“Emeklilik, engelli bireyler için bir hak ve güvencedir; asla bir lütuf değildir. Bu hakka ilişkin
yapılacak her düzenleme, engelli bireylerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve
uzmanlarla istişare edilerek hazırlanmalıdır. Masa başında alınan keyfi kararlar, yalnızca
hak kaybına yol açar ve güveni zedeler. Bu tür düzenlemeler daha çok endişe değil, umut
yaratmalıdır.”
ÖTV Muafiyeti: “Hakları Daraltmak Yerine Denetimi Güçlendirin”
Engelli bireylerin araç alımında sağlanan ÖTV muafiyetinin sürekli olarak daraltılmaya
çalışılmasına tepki gösteren Furkan Uğur Eşitti, çözümün farklı bir noktada olduğunu
vurguladı:
“ÖTV muafiyeti, engelli bireylerin bağımsız hareket edebilmesi için hayati bir haktır. Her
gündeme gelişinde bu hakkı biraz daha daraltmak yerine, istismarı önleyecek güçlü denetim

mekanizmaları kurmalıyız. Hak sahiplerini mağdur etmeden, kötüye kullanımın önüne
geçmek mümkündür.”
Engelli Ürünlerindeki Vergiler: “Hayatımızı Zorlaştırıyor”
Eşitti, engelli bireylerin kullandığı ürünlerde uygulanan ÖTV ve KDV’nin hayatlarını daha da
zorlaştırdığını belirtti:
“Beyaz baston, tekerlekli sandalye, işitme cihazı gibi temel ihtiyaçlar, engelli bireylerin
hayatını sürdürebilmesi için hayati önem taşıyor. Ancak bu ürünler yurt dışından ithal
ediliyor ve üzerine eklenen ÖTV ile KDV, fiyatlarını katlıyor. Bu ürünler lüks değil, ihtiyaçtır.
Devletin bu tür ürünlerden vergi almayı bırakması, engelli bireylerin yaşamını
kolaylaştırmak için atacağı en insani adımlardan biri olacaktır.”
Belediyelere Çağrı: “İstişare Kültürü ile Hareket Edin”
Belediyelerin projelerinde engelli bireylerin ihtiyaçlarını önceliklendirmesi gerektiğini
belirten Furkan Uğur Eşitti, şunları söyledi:
“Kaldırımlar, yollar, toplu taşıma araçları ve kamu binaları hâlâ engelli bireyler için
erişilebilir değil. Belediyeler, bu projeleri ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla değil, sivil toplum
kuruluşları ve uzmanlarla istişare ederek hazırlamalıdır. Erişilebilirlik, bir lüks değil, herkes
için olması gereken bir standarttır.”
Son Söz: “Mahcubiyet Bir Duraksama Değil, Çaba Sebebidir”
Açıklamasını umut dolu bir çağrıyla tamamlayan Furkan Uğur Eşitti, şöyle konuştu:
“Bugün dünyanın gündeminde yapay zeka, uzay çalışmaları ve teknolojide sınırların
aşılması var. Biz ise hâlâ en temel hakları konuşuyoruz. Bu durum, yalnızca
eksikliklerimizin değil, çözüme yönelik samimiyetimizin de bir sınavıdır. Ancak bu
mahcubiyet, bir duraksama değil; daha güçlü bir mücadele için başlangıçtır. 3 Aralık
yalnızca bir farkındalık günü değil, değişim için bir milat olsun. Daha adil ve erişilebilir bir
Türkiye’yi birlikte inşa edelim.”
Furkan Uğur Eşitti
Türkiye Beyazay Derneği Genel Merkez Şubeler Tanıtımından Sorumlu Yönetim Kurulu
Üyesi

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER